İlişkilere Dair

İster arkadaşlık ilişkisine isterse sevgili ilişkisine geçmişimizden getirdiğimiz yüklerle başlıyoruz. Arka planda geçmişin korkuları, kaygıları, hayal kırıklıkları, güvensizlikleri düşük bir frekansda olsa da çalışıyor. Önyargılar ve kendimizi koruyacak duvarlar oluşturuyoruz. Karşımızdaki kişinin davranışlarını bu yargılara göre anlamlandırıyoruz. Kesin böyle düşünüyor o yüzden böyle davranıyor diyor ve gardımızı alıyoruz. Falcılık yapıyoruz. Karşımızdakinin bilinç altını ondan daha iyi bildiğimizi iddia ediyor, beklentilerini sormadan varsayıyoruz. Bunun için de geçmişi referans noktası olarak alıyoruz. Sonuç olarak kafamızdaki ile gerçekler örtüşmediği noktada problemler ortaya çıkıyor.

En çok duyduğum cümlelerden biri “Ben söyledikten sonra yapmasının ne anlamı var!” Karşımızdakinin aklımızı okumasını, ihtiyaçlarımızı biz söylemeden bilmesini istiyoruz. Bunun ne kadar zor bir beklenti olduğunun farkına bile varmıyoruz. Bir de “senin için saçımı süpürge ettim” klasiği var. Bu söylem bu format içerisinde yapılan seçim için karşı tarafı suçlamaktan başka bir şey değil. Her seçimin, her fedakarlığın bir sonucu vardır. Sonuç iyi ya da kötü olabilir. Kötü bir sonuç için seçimi suçlamak vakit kaybından başka bir şey değildir çünkü zaten artık seçim yapılmış ve sonuç ile karşı karşıya gelinmiştir. Burada sağlıklı olan sonucu iyisi ve kötüsüyle içe sindirerek kabul etmek ve sağlıklı bir süreç analizi yaparak bir dahaki sefere farklı bir sonuç elde etmek için neleri farklı yapmak gerektiğini tespit etmektir.

Sağlıklı bir ilişkinin temeli sağlıklı bir iletişime dayanmaktadır. Geçmişten getirdiğimiz yargılarımızı salt tek doğru olarak kabul etmek yerine açık bir dille iletişim kurarak gerçeği öğrenmektir. Bu şekilde pek çok gereksiz yanlış anlamanın ve kavganın önüne geçebilirsiniz.

Paylaş :
Yorum

Yorum Yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir