Varsayım, doğruluğu kanıtlanmamış olmasına rağmen doğruymuş ve gerçekmiş gibi kabul edilen düşünce demektir. Bilimsel yöntemlerde buna hipotez deriz ve bu hipotezi sınama şansımız vardır. Bir varsayımda bulunur ve onun doğruluk değerini mantıksal bir çerçevede açıklamaya çalışırız. Günlük hayatımızda ve ilişkilerimizde de varsayımlarda bulunuruz. Ancak bilimsel çalışmalarda olduğu gibi bunu sınamayız. Örneğin, “Beni sevseydi benimle birlikte şimdiye kadar beni arardı” ilişkilerimizde sık sık bulunduğumuz bir varsayımdır. Ancak bunu test edemeyiz ve ilişkilerimizde problemlere neden olur bu.
İlişkilerimizdeki bu varsayımların birbirinden farklı Kaynakları vardır. Medya, arkadaş ve aile gibi bizim dışımızdaki kaynaklardan kaynaklanıyor olabilir. Çoğunlukla bu dış kaynaklardan aldığımız mesajları bağlamının dışına çıkararak veya yanlış anlamlandırarak ediniriz bu varsayımları. Ya da ilişkilerimizde karşı tarafla düşünce ve duygularımızı doğrudan konuşup paylaşmadığımız için de çeşitli yanlış varsayımlar üretiriz. Halbuki varsayımlarımız ilişkilerimiz üstünde oldukça etkilidir, onları değiştirir, dönüştürür ve şekillendirirler. Çünkü temelde hakkında tamamen Bilgi sahibi olmadığımız bir şeyi bir gerçekmiş gibi kabul eder ve üstüne ilişkilerimizi kurarız. Böylece ilişkinin diğer yanındaki insandan da kendini ifade etme hakkını alır ve ona kendini anlaşılmamış ve değersiz hissettirebiliriz. Ve böylece “kendini gerçekleştiren kehanet” gerçekleşir ve karşımızdakini varsayımımızı doğrulatacak şekilde davranmaya kışkırtmış oluruz. Korktuğumuz başımıza gelir…