Her insan birbirinden farklılık gösterir. Bu farklılıklar sonucunda her bireyin istekleri, arzuları, beklentileri, umutları, hayalleri birbirinden farklıdır. Umutlarımız sayesinde hayal kurar, hayattan beklentiler içine gireriz. Bu yüzden hayattan beklentiler çok önemli bir kavramdır. Beklentilerimize atan damarımız tasviri çok uygundur. Beklentiler olmazsa hayatımızın bir anlamı olmamaktadır.
Beklentiler yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, ailesi, kültürü ve yaşanılan çevre gibi etkenler doğrusunda şekillenir. Örnek verecek olursak küçük bir çocukken bir oyuncak sahibi olmak en büyük beklentimiz iken, lisedeyken en iyi üniversiteyi kazanmayı, üniversitede iken iyi bir mesleğe ve işe sahip olmayı beklerken ileriki dönemlerde güzel ve huzurlu bir yuva kurmayı isteriz. Zaman ilerledikçe beklentilerimiz değişir ve her geçen gün yeni bir beklenti içine gireriz. Beklentiler çoğu zaman hayatımıza yön verir ve beklentilerimiz doğrusunda hareket ederiz. Bu sebeple hayattan beklentilerimiz olmadan yaşam sürmek oldukça güç ve zorludur. Hayatta yaptığımız her şey beklentilerimizi ve ümitlerimizi gerçekleştirmeye yöneliktir. Örnek verecek olursak mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmek tüm insanoğlunun ortak çabası ve beklentisidir. Bu isteğimizi gerçekleştirmeye yönelik önce iyi bir eğitim alırız sonrasında iyi bir kariyer yaparız sonrasında ise mutlu bir evlilik ve çocuk sahibi olmak isteriz. Fakat insanoğlu doyumsuz bir canlıdır. Gerçekleştirdiği beklentilerinin sonucunda hemen yeni bir beklenti daha ekler. Her zaman sahip olduğundan daha fazlasını istemeye, elde edemediğinin peşinden gitmeye eğilimlidir. Her gerçekleştirdiğimiz beklentiden sonra listemize yeni bir beklenti daha ekleriz. Elbette gerçekleştirdiğimiz beklentiler kadar gerçekleştirmediğimiz beklentilerimizde olacaktır. Gerçekleştiremediğimiz beklentilerimiz arttığında ise gerçekleşmiş beklentileri görmeyiz ve bunun sonucunda hayal kırıklığı, üzüntü yaşayabilir veya geleceğe karşı umutsuz insanlar olabiliriz. İstediğimiz üniversiteyi kazanamayınca, bizi sevmesini beklediğimiz kişiden karşılık alamayınca gibi kişiden kişiye değişen birçok beklenti karşılanmayınca büyük yıkımlar yaşarız. Bunun altında yatan en büyük sebeplerden bazıları ise beklentilerimizin çok büyük olması, gerçekçi olmaması gibi durumlar olabilir.
GERÇEKLEŞMEYEN BEKLENTİLER
Gerçekleşmeyen beklentiler sonucunda ise insan beklentiler asla azaltılamaz ancak herkesten her şeyi beklememek gerektiğini öğreniriz. Gerçekçi beklentilere sahip olmamız gerektiğini anlarız zamanla. Hayalperest tutumlardan kaçınmayı , hayatın her zaman bizim beklentilerimiz sonucunda süregelemeyeceği gerçeğini hatırlamalıyız. Gerçekçi beklentiler içine girmek bize katkı sağlar. Bunun sonucunda daha az üzülür ve hayal kırıklığını minimum ölçüde yaşarız.
BEKLENTİSİZ BİR HAYAT OLABİLİR Mİ ?
Beklentisiz bir hayat düşünmek mümkün değildir. Sonuç olarak yarını düşünmek bile bir beklentidir. Beklentisiz bir hayat sadece seyirci kalmak, hayatta yapabileceğimiz başarısızlıklara karşı elimizde bir bahanemiz ile beklemektir. Beklentilerden vazgeçmek hayal kurmaktan da vazgeçmektir. Hayatı sıradanlaştırır ve daha fazla çalışmamıza engel olur. Kısa vaade de mutlu olmayı vaat etse dahi uzun sürede mutluluğu yakalamamızı engeller.