Evlilikte ve İlişkide Cinsellik Neden Önemlidir?
Cinsellik insanın yaşamını renklendiren, daha keyifli ve eğlenceli hale getiren, doğal ve vazgeçilmez bir ihtiyaçtır. Bu doğal ihtiyacı çiftler tüm hayatları boyunca sürdürürler. Beden ve ruh olarak genel iyilik halimizin vazgeçilmez bir parçası olan cinsel duygular, fanteziler ve arzular doğaldır ve bütün yaşamımız boyunca da var olacaktır. Bunun sonucu olarak cinsellik evliliklerin en önemli unsurlarından biridir.
Çift olmak kavramı bile toplumumuzda cinsellik ile özdeşleştirilmektedir. Evlilikte cinsellik önemlidir, çünkü birbirini seven çiftler doğal olarak birbirine karşı bir cinsel çekim hissederler. Ancak bu çekim her zaman doğru bir şekilde hedefine ulaşabilir.
Cinsel olarak bilgisizlik, cinsellik ile ilgili sahip olunan yanlış tabular, çiftlerin kendi bedenini yeterince tanımaması, kendini cinsel anlamda doğru bir şekilde ifade edememe, vb. nedenler çiftler arasında uyumsuzluk yaratabilir. Genellikle cinsel terapiye başvuran çiftler bir sorunla karşılaşana kadar cinselliğin evlilikte bu kadar önemli bir konu olabileceğini düşünmediklerini ve bu duruma oldukça şaşırdıklarını söylerler. Bu yüzden cinsel sorunlarınızı geciktirmeden en kısa sürede çözmeye çalışın.
Cinsellik Çiftleri Birbirine Bağlar Mı?
Cinselliğin çiftler arasındaki rolü çok önemli ama bunu ne çok fazla abartıp yaşamın tek anlamı yapmak, ne de tamamen sıfırlamak doğrudur. Çünkü sağlıklı ve mutlu bir ilişkinin temelinde cinsellik, cinselliğin temelinde ise sağlıklı ve mutlu bir ilişki yatar.
Cinsellik çiftler arasında mükemmel ve özel bir bağ yaratır. Ayrıca cinsellik, çiftler arasında var olan ilişkiyi rutin döngüsünden kurtarıp canlı tutar ve çiftler arasındaki yorgunluğu alır. Çünkü cinsellik çifti birbirine bağlar, birbirlerine ne kadar bağlı ve sadakat içerisinde olduklarını gösterir.
Çiftler Arasındaki Cinsellik Sorunları
Evliliklerde çiftler arasında karşılaşılan en önemli sorunlar arasında cinsel sorunlar yer almaktadır. Çiftlerin birinde ya da her ikisinde görülen herhangi bir cinsel işlev bozukluğu çiftler arasında iletişim bozukluklarına, çatışmalara, aldatmaya hatta boşanmaya kadar giden sorunlara yol açabilmektedir. Sebepler bireye özgü olsa da genellikle cinsel açıdan ailevi baskı altında yetişmiş kişilerde cinsel problemler kaçınılmazdır. Cinsellikle ilgili yanlış bilgilendirilmeler, yaşanmış kötü tecrübeler de cinsel sorunlara yol açabilir.
Kadınlar kültürel sebeplerden cinselliği konuşmaktan çekinmekte, ayrıca cinsel fonksiyon bozukluğuna rağmen cinsel hayatını devam ettirebildiği için de cinsel sorunu ile yaşamayı tercih edebilmektedir. Hatta bazı kültürlerde cinselliği sadece eşinin ihtiyaçlarını karşılamak için yaşayan, kendi cinselliğini önemsemeyen ve probleminin farkında olmayan kadınlar dahi vardır.
Kadının cinsel hayatını yönlendirmesinde erkeğin etkisi büyüktür. Kadında görülen cinsel problemlerin kaynağı sadece kadın değildir. Kadın başka bir takım sebeplerden cinsel soğukluk ve isteksizlik yaşayabilir fakat erkeğin bu konudaki yaklaşımı bu problemin çözümüne yardımcı da olabilir, daha kötüye gitmesine sebep de olabilir. Kadınlarda cinsel istek eşine karşı duyduğu sevgi, sevilme ve beğenilme hisleri ile doğru orantılıdır. Cinsel isteksizlik kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülmektedir. Kadının fizyolojik özelliklerinin yanı sıra aile içerisindeki sorumluluğunun daha fazla olması, eşinden destek görememesi, eşi tarafından kötü söz ve şiddete maruz kalması özellikle cinsel isteksizliğe yol açar.
Sık görülen cinsel problemler:
- Vajinismus
- Erken boşalma
- Erektil disfonksiyon (ereksiyon problemi)
- Disparoni
- Cinsel isteksizlik
Kavga, küsme, doğum sonrası cinsel isteksizlik ve iletişimsizlik de çiftler arasındaki cinselliği olumsuz etkiler. Ama bunlar bir araya gelip, birbirini dinamik bir şekilde etkilediğinde, aslında evliliğe yıkıcı bir etki gösterir. Çiftler her fırsatta birbirine dokunan, beraber olan, birbirlerine kızsalar bile bunu cinselliğe yansıtmayan hatta cinselliği kırgınlıkların çözümü için bir yol olarak gören ve kullanan; birbirlerine yakın olan, çok yorgun bile olsalar cinselliği yaşamlarına koyan, bunu görev gibi yapmak yerine birbirlerini mutlu etmek için yapma yoluna giden eşler cinselliği iyi yaşadıkları gibi evliliklerinde de daha mutlu ve huzurlu olacak, böylece bu da evliliğin ömrünü uzatacaktır. Cinselliğin gücünü küçümsememek gerekir.
Cinsel Sorunlar İçin Tedavi Neden Gereklidir?
Cinsel işlev bozuklukları tedavi edilmediği taktirde kişisel ilişkilere zarar veren, cinsel deneyimlerden keyif almayı engelleyen ve uzun vadede çiftler arasındaki ilişkiye zarar veren bir durumdur.
Cinsel isteksizliğin sebebi kişisel ya da ilişkiyle ilgili bir problem olduğunda, problemle ilgili eşinizle konuşmak meselenin çözümüne yardımcı olabilir. Ancak ilişkiyle ilgili meselelerin çözümü eşlerden her ikisini de ilgilendirdiği için nispeten zordur.
Altta yatan problemler tespit edilip, çözülmeye başladığında, cinsel isteğiniz doğal olarak geri gelecektir. Cinsellik sizin için daha doğal bir hal alana kadar bir süre bu konu üzerine yoğunlaşmanız gerekebilir. Çok büyük problemler söz konusu olduğunda profesyonel destek almak daha faydalı olabilir. Bunun için cinsel terapi almak büyük ölçüde çiftler arasındaki probleme fayda sağlayacaktır. Cİnsel terapide genel hedef, çiftlere cinsel ilişkinin cinsel birleşmeden ibaret olmadığını anlatmak, çiftlerin cinsel iletişimlerini güçlendirmeye katkı sağlamak, performans kaygısını azaltmak, çiftlerin birbirlerini yeniden keşfetmesini sağlamaktır.
Cinsel terapinin cinsel işlev bozukluklarının çözümündeki etkinliği kanıtlanmıştır. Önemli olan, bir uzmana gecikmeden başvurulması ve sorunun üzerine cesaretle gidilmesidir.