Evliliğin İlk Dönemleri Neden Zordur?
Evliliğin ilk ayları, çiftlerin birlikte yaşama serüvenine alışma evresidir. Evli çiftlere evliliğin ilk ayları hatta ilk yılları sorulduğunda, genellikle bu dönemin çok çalkantılı ve zor bir dönem olduğunu belirtirler. Bunun temel sebebi, bireylerin hayatın yeni bir evresi ile tanışmalarıdır. Bunun yanı sıra evlilik birçok sorumluluğu da beraberinde getirir. Bir evi, bir hayatı paylaşmak, faturaları ödemek, yemek pişirmek gibi hayati faaliyetler bir yana dursun, bireyler uzun yıllar süren bir birliktelik yaşamış olsalar dahi birbirlerinin daha önce hiç bilmedikleri hatta hiç fark etmedikleri bir çok özelliği ile de karşılaşırlar. Bu durum başta fazlasıyla zor görünse de bir insanı yakınen tanımanın bir getirisidir. Bunun sonucunda bazen tartışmalar ortaya çıksa da unutulmamalıdır ki evlilik bir nevi denge oyunudur. Evliliğe alışma döneminde bireyler birbirlerinin onlara göre aşırı gelen yönlerine tolerans göstermeli, orta yol bulunmaya çalışılmalıdır.
İki insanın hayatı paylaşmak adına kurduğu bağ olan evlilik, bazı sınırları da beraberinde getirebilir. Evlilik sonucu ortaya çıkan bazı sınırlar olduğu doğrudur ancak kısıtlayıcı olmamak huzurlu bir evliliğin en önemli noktasıdır. Çiftlerin birlikte geçirdiği ortak zamanları haricinde kendilerine ayırdıkları özel bir zaman da muhakkak olmalıdır. Bireyler kendi istek ve ilgileri doğrultusunda özel anlarını diledikleri şekilde geçirmelidir. Bireyler, bu özel zamana saygı duymalıdır. Çiftler, evlilikleri dışında da bireysel bir hayatları olduğunu unutmamalıdır.
Evliliğe Alışmamızı Zorlayan Unsurlar
Evliliğin bir diğer getirisi olan ebedi bağ fikri de bireyleri korkutabilir. Gerçekten biriyle hayatı paylaşmak adına kurulan bağ, bunun göstergesi olan alyansı taşımak kimi zaman bir yük gibi gelebilir. Evlilik saygı ve sevgi çerçevesinde kurulan, bireylerin sadakat sözü verdiği hastalıkta ve sağlıkta, iyi ve kötü günde birbirlerine destek olacakları hayatı daha mutlu yaşayabilmek için oluşturdukları insani bir ihtiyaçtır.
Evlilikte sık sık sorun yaratan belki de hepimizin şahit olduğu bir diğer durum ise ailelerin evliliğe müdahalesidir. Ebeveynler, çocuklarının artık bir yetişkin olduğunu ve kendi ailesini kurduğunu anlamakta zorlanırlar. Çocuklarının da kendi evlilikleri gibi bir evlilik yaşamalarını, onlar gibi bir düzen kurmalarını beklerler. Sık sık evlilik içindeki durumlara müdahale etmeye çalışırlar. Ancak unutulmamalıdır ki her ilişkinin dinamiği farklıdır. Aile büyüklerinin evlilik hakkındaki tecrübelerini paylaşmaları tabi ki doğaldır ancak direkt evliliğe müdahale etme çabaları yanlıştır. Bu ve benzeri durumlar evli çiftlerin sorun yaşamasına ve bir tartışma ortamının oluşmasına sebep olur. Çiftlerden biri taraf tutmaya zorlanır bunun sonuncunda da aile ve eşi arasında kalır. Bu nedenle aileler, çocuklarının kendilerine ait bir düzen kurduklarını ve kendi doğruları ile şekillendirecekleri evliliklerine müdahale etmekten kaçınmalıdır. Farklı yaşam tarzlarına açık olmalı, ve en önemlisi de saygı duymalıdır.
Çiftlerin, kendilerini evliliğe hazır hissetmek adına evlilik öncesi birlikte yaşayarak evliliği deneyimlemeleri de bir ön hazırlık olabilir. Böylece bireyler birbirlerini biraz daha yakından tanıma fırsatı bulacaktır. Huzurlu bir birlikteliğin en önemli anahtarları kuşkusuz ki karşılıklı sevgi, saygı ve sadakattir. Bu anahtarların açamayacağı mutluluk kapısı yoktur..