“Online Laboratuvar” Dönemi Kendi Başına Bir Stres Faktörü Değil mi?
Dünyayı saran Covid-19 pandemisi farklı şekillerde ve ölçülerde olsa da hepimizin hayatını derinden etkiledi. Virüsten kaynaklanan fiziksel sağlık sorunlarının yanında özellikle kaygı bozukluğu, duygu durum bozukluğu ve travma sonrası stres bozukluğu olmak üzere birçok psikolojik rahatsızlık da bu süreçte yaygın olarak görülmeye başladı (Tükel, 2019).
Virüsün yayılımını engellemek adına alınan en temel önlemlerden biri olan fiziksel izolasyon sonucunda çoğu iş yeri ve eğitim kurumu online platformlara taşınmaya başladı. Dünya deyim yerindeyse “online bir laboratuvar” haline geldi (Aşkın, Bozkurt & Zeybek 2019).
İzolasyon başta olmak üzere alınan zorunlu önlemler psikolojik sıkıntıları da oldukça arttırdı. Özellikle psikolojik anlamda risk grubunda olan kişilerde sosyal çevrelerinden mahrum kalma sonucunda depresyon, anksiyete riski oldukça arttı. Bunların yanında günlük hayatta var olan stres faktörlerine yenilerinin de eklenmesi kişilerin psikolojik dirençlerini azaltıp hassasiyetlerini arttırmış oldu (Aşkın, Bozkurt & Zeybek, 2019).
Bütün bu faktörlerin psikolojik dayanıklılığa etkisi ve stresle başa çıkmaya yardımcı rolü göz önüne alındığında bunlardan mahrum olmak hem kendi başına olumsuz bir faktör oluşturuyor hem de halihazırda olan olumsuzluklarla başa çıkmayı zorlaştırıyor denebilir. Örneğin, sınav kaygısı ülkemizde birçok genç tarafından deneyimlenmekle birlikte online platformlara taşındığında birçok yeni stres faktörü getirdi.
Covid-19 karantina döneminde ergenlerle yapılan bir çalışmada kaygı düzeyini arttıran en önemli etkenler olarak sürecin belirsiz olması, eğitim öğretim faaliyetlerinin aksaması ve akademik başarıda düşüş yaşanması oluşturmuş. Bununla birlikte arkadaşlarından ve sosyal yaşamdan uzak kalmak da diğer stres faktörleri olarak belirtilmiş (Cihanyurdu, İlbasmış, Toksoy-Aksoy, Ünver & Rodopman-Arman, 2020).
Bunlara Bir De Sınav Kaygısı Eklenince …
İzolasyon sırasında endişe, değersizlik hissi, motivasyon eksikliği, isteksizlik, dikkat dağınıklığı, uykusuzluk ve tahammülsüzlükte artış görülebildiği bilinmektedir (Tükel, 2019). Sınava hazırlanan öğrencilerin de oldukça ihtiyaç duyduğu motivasyon, dikkat ve uykusuzlukta kayıp yaşanması bu dönemde başarılarını düşürerek sınav kaygısını daha da arttırabilir. Bunlara iştah sorunları, fiziksel aktivitede azalma, ekran başında geçirilen sürenin artması ve günlük rutin oluşturmada sıkıntılar da eşlik etmektedir (Yektaş, 2020).
Bunların yanında online eğitime hazırlık yakalanılması ve altyapının yetersiz olması sebebiyle de eğitim faaliyetlerinin aksaması ve akademik başarıdaki düşüş ile ilgili kaygılar da baş göstermiş oldu (Cihanyurdu ve ark. 2020).
İnternet ve altyapıyla ilgili sorunlar özellikle online olarak yürütülen sınavlar da farklı stres faktörleri oluşturuyor. Geri dönebilme seçeneğinin sunulup sunulmaması, sınavın süresi, kopya çekilmesiyle ilgili kaygılar veya öğretmenlerin ekstra olarak aldıkları tedbirler öğrencileri kaygılandırıyor denebilir.
Peki Online Dönemin Eğitim Açısından Hiç Olumlu Bir Yönü Var Mı?
Yapılan bir araştırmada bazı öğrencilerin online dönemde eğitimin dikkat dağıtan etkilerden uzak olması, kendilerine daha çok zaman ayırabilmeleri, ders kayıtlarından tekrar etme olanağı sağlaması ve araştırmaya daha çok imkan tanıması gibi olumlu etkileri olduğunu da belirtmiş (Yıldız, 2020).
Pandemi Döneminde Sınav Kaygısıyla Başa Çıkmak İçin Neler Yapılabilir?
Öncelikle bu dönemde yaşanan kaygılarda bilinçli farkındalık temelli müdahalelerin etkili olduğu bilinmektedir (İkiz & Uygur, 2019). Derin nefes meditasyonu tekniği, beden taraması, görselleştirme kabul ve kararlılık terapisi olmak üzere yöntemler uygulanabilir.
Bunun yanında kişilerin kendileri yapabileceği yöntemler, ebeveynlerin belirli tutumlar sergilemesi ve eğitim kurumlarında değişikliklere gidilmesi de sürecin daha az kaygıyla atlatılmasını sağlayabilir.
Kişilerin Kendileri Yapabileceği Yöntemler :
- Doğru bilgi kaynaklarına başvurulması
- Günlük bir rutin oluşturulması
- Fiziksel aktivitelerin arttırılması
- Uyku düzenine dikkat edilmesi
- Yemek alışkanlıklarımıza ve düzenimize dikkat edilmesi
- Bu dönemde önceliklerin belirlenip kişisel gelişim için bir fırsat olarak görülmesi
- Meditasyon
- Sürece anlam katmaya çalışma
- Sosyal desteklere olabildiğince başvurulması
- Gerçekçi hedefler belirleyerek onlar doğrultusunda adımlar atılması
Bu dönemde sınav kaygısı yaşayan öğrenciler de dahil olmak üzere hepimiz yaşadığımız endişelerde yalnız olmadığımızı bilerek destek almaktan ve başkalarına destek olmaktan çekinmemeli hatta bu dayanışmanın stresimizi azaltacağı bilinciyle hareket ederek elimizden gelenin en iyisini yapmaya gayet etmeliyiz.
Bunların yanında bu dönemi bir travma olarak kabul ederek ‘’travma sonrası büyüme’’ gerçeğini de gözden kaçırmamalıyız (Yektaş, 2020). Yani, bu olabildiğince kaynaklarımıza yönelerek bu dönem bittiğinde eskisinden de güçlü bir şekilde eğitim öğretim hayatına, sosyal çevremize ve yaşantımıza döneceğimizi kendimize hatırlatmakta fayda olabilir.