Panik Atak

Panik Atak Nedir?

Panik atak kişilerde birdenbire ortaya çıkan ve tekrarlama ihtimali bulunan korku nöbetleridir. Atak yaşayan kişiler 10-30 dakika boyunca bazı fiziksel veya duyumsal belirtiler ve onların yarattığı korkuyu deneyimlerler. Bu süre bazen 60 dakikaya kadar çıkabilmektedir.

Bu Fiziksel Belirtiler Şunlardır (APA, 2000) :

  • Göğüs ağrısı ve sıkışma
  • Kalp çarpıntısı
  • Terleme
  • Nefes darlığı, boğuluyor gibi olma hissi
  • Soluk kesilmesi
  • Baş dönmesi, düşecek veya bayılacak gibi olma
  • Uyuşma, karıncalanma
  • Bulantı veya karın ağrısı
  • Titreme veya sarsılma
  • Kendisini veya çevresindeki insanları değişmiş, farklı hissetme
  • Kontrolünü kaybetme veya çıldırma korkusu
  • Ölüm korkusu

Ancak bu hisler kesinlikle kişinin fiziksel bir sorunla karşı karşıya olduğu anlamına gelmez. Kişilerin nefes alamadığı, bayılacağı veya kalbinin sıkışmasının fiziksel sağlıklarıyla bir ilgisi yoktur. Psikolojik temelli bir sorun olan panik atakta asıl tehlike bu duyumlara kişinin verdiği tepki ve korkulardır.

Panik atakların sıklığı arttığında ise kişilerde Panik Bozukluk meydana gelebilmektedir.

Panik Bozukluk sürekli panik ataklar yaşayan kişilerin ataklar arasındaki zamanda sürekli olarak kaygı duyması ve hayatlarını buna göre düzenlemesine neden olur. Bu kişiler panik atakların yarattığı kaygıyla ve başka bir atak geçirecekleri korkuyla yaşarlar. Olası kötü sonuçları önlemek adına günlük yaşamlarından ödün verebilirler. Örneğin işe gitmemeye, sosyal ortamlara girmemeye başlayabilirler.

Panik Atağın Altında Yatan Faktörler

Birçok psikolojik rahatsızlık gibi panik atağa da neden olan tek bir faktör yoktur. Aksine; panik atak genetik, çevresel ve kişinin karakter özelliklerine bağlı birçok etkenden kaynaklanabilir.

Örneğin, sinir sistemimizdeki belirli hormonlar ve kimyasallar panik atağa yatkınlığı arttırabilmektedir. Aynı zamanda, bu genetik yatkınlık çevresel faktörler tarafından tetiklenebilmektedir. Çocukluk travmaları, bir yakının kaybedilmesi, boşanma bu faktörlerden sayılabilir. Bunların yanında kişilik özellikleri de bu faktörler üzerinde etkilidir. Çekingen veya obsesif kompulsif özellik gösteren kişilerde daha yaygın olarak görülebilmektedir. Günlük stres ve sinirlilik halimizin bile panik atakta etkili olduğu bilinmektedir.

Bu yüzden panik atağın gelişiminde ve tedavisinde tek bir etkeni hedef almak mümkün değildir. Kişilerin paylaştıkları ortak nokta ise panik atağa verilen tepkidir. Tedavi süreci de bu tepkileri düzenlemeyi hedef almaktadır.

Tedavi Süreci

Anlık yaşanan panik atakların patolojiye dönüşmesi panik bozukluk gerçekleştiğinde yaşanmaktadır. Yani, kişiler sürekli olarak atakların tekrarlaması kaygısına kapıldığında ve bu üzüntü hayat kalitelerini etkilediğinde tedaviye başvurulmalıdır.

Panik bozukluk tedavisi mümkün bir psikolojik rahatsızlıktır. Yaygın olarak kullanılan etkinliği kanıtlanmış yöntemler vardır. Bu yöntemler terapi ve ilaç desteğidir. Yaygın olarak kullanılan terapi yöntemlerinden biri bilişsel davranışçı terapidir.

  • Bilişsel Davranışçı Terapi

Bilişsel davranışçı terapinin temelinde yatan fikir kişilerin psikolojik rahatsızlıklarının çarpıtılmış ve gerçeği yansıtmayan düşüncelerden kaynaklandığıdır. Tedavi sürecinde terapist bu çarpıtılmış düşünceleri değiştirmeye çalışır. Aynı zamanda belirli davranışları cesaretlendirilerek kişilerin günlük hayata uyumunu arttırmayı amaçlar.

Panik bozuklukta düzeltilmesi amaçlanan yanlış düşünce panik atakların kişiye zarar vereceğidir. Kişiler öleceklerini veya bayılacaklarını düşünse de bu hislerin zararsız ve geçici olduğu öğretilmeye çalışılır. Bu sayede, kişilerin panik atağa yükledikleri anlam ve verdikleri tepkiler değiştirebilir.

Panik atağın zararsız olduğu bilinci oluştuktan sonra ise kişilerin korkularından dolayı kaçındıkları davranışların üzerine gitmesi amaçlanmaktadır. Örneğin, atak yaşayacağı korkusuyla dışarı çıkmayan kişiler adım adım bu konuda cesaretlendirilmektedir. Bu adımları tamamladıkça atak yaşamadığını gören kişilerin korkuları daha da azalır.

Panik atağın altında yatan genetik faktörler de bulunduğu için kullanılan bir diğer yöntem ilaç tedavisidir. Terapinin yanında ihtiyaç duyduğunuzu düşünüyorsanız doktor kontrolünde kullanılabilecek ilaçlar bulunmaktadır.

Bunların yanında atakların altında yatan travma, obsesyon gibi başka psikolojik nedenler bulunuyorsa terapi sürecine dahil edilmelidir. Altta yatan diğer psikolojik problemlerin çözümü belirtilerin azalmasında etkili olabilmektedir.

Sonuç olarak, panik atak birçok farklı faktörden kaynaklanan zararsız duyumlardır. Kişilerde korku, kaygı ve yaşam kalitesinde düşüşe neden olabilmektedir. Ancak, bu duyumlar zararsız ve geçicidir. Bu konuda desteğe ihtiyaç duyduğunuzu düşünüyorsanız profesyonel destek almanızda fayda vardır.

Paylaş :
Yorum

Yorum Yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir