Tükenmişlik Sendromu

Son günlerde diziler ve oyuncular sayesinde neredeyse medyada her gün karşımıza çıkan ve psikolojik bir rahatsızlık olarak bilinen Tükenmişlik Sendromu, stresli yaşamında etkisiyle günümüz toplumundaki görülme sıklığı her geçen gün giderek artmaktadır. Önemsenmesi ve mutlaka tedavi edilmesi gereken psikolojik bir sorun olan tükenmişlik sendromu aynı zamanda güçsüzlük, umutsuzluk, kişinin fiziksel, ruhsal ve zihinsel olarak kendisini bitmiş hissetmesi ve amaçlarından giderek uzaklaşması olarak da tanımlanabilir. Bu kapsamda yapılan çalışmalar tükenmenin iş kaybından, aile içi ilişki sorunlara, psikosomatik hastalıklardan alkol-madde-sigara kullanımına ve hatta uykusuzluk, depresyon gibi ruhsal hastalıklara kadar uzanan çok kapsamlı ciddi sonuçları olduğunu göstermektedir. Ayrıca bireyin stres yapıcı iş koşulları altında sürekli tükenme hissine sahip olması halini belirten bu olgu, yaşamın farklı evrelerinde ortaya çıkabilir. Tükenmişlik; duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarı boyutları ile incelenir.

Duygusal Tükenme; Kişinin duygusal kaynaklarının tükendiğini hissetmesiyle duygusal bir yorgunluk yaşaması ve çalıştığı kurumda hizmet verdiği kişilere geçmişte olduğu kadar verici ve sorumlu davranmadığını düşünür.

Duyarsızlaşma; Kişinin hizmet verdiklerine karşı -bu kişilerin birer birey olduklarını göz ardı ederek- duygudan yoksun bir biçimde tutum ve davranışlar sergilemesidir. Aslında bu davranışların altında bir yabancılaşma duygusu ve savunma mekanizması yatmaktadır.

Kişisel Başarıda Düşme; Sorunun başarı ile üstesinden gelememe, kendini yetersiz olarak algılama ve iş yerinde kişilerle olan ilişkilerde de başarısızlık duygusu ön plandadır. Böylelikle kişinin işe karşı motivasyonu düşer ve kontrol eksikliği, çaresizlik gibi duygular hisseder.

Tükenmişlik, birbiri içine geçmiş 4 evreden oluşan bir süreçtir.

Birinci evre; mükemmeliyetçilik evresi olarak tanımlanır. Bu evrede, kişide yüksek bir mutluluk ve enerjide gözle görülür bir atış sergilenir. Bu evrede kişi mesleğini her şeyin önünde tutarak uykusuzluğa yada gergin çalışma ortamlarına katlanır. Bu süreçte kendine ayırması gereken zaman ve enerjiden çalar ve gücünü tamamen bu amaç için harcar.

İkinci evre; Bu evre istek ve umudunun azaldığını hissettiği evredir. Mesleğini yaparken karşılaştığı güçlüklerden, daha önce umursamadığı yada göz ardı ettiği bazı noktalardan giderek rahatsız olmaya başladığını fark eder ve duygusal bir çöküş içine girer.

Üçüncü evre; Bu evrede kişi karşılaştığı sorunları değiştirmenin zorluğunu fark eder ve bunun karşısında kendisini engellenmiş ve çaresiz hisseder. Bu durumda kişi içinde bulunduğu durumdan çıkmak için uğraşsada çabaları yetersız kalır.

Dördüncü evre; Bu evrede kişide yoğun bir inançsızlık, umutsuzluk ve duygusal kopmalar gözlemlenmektedir. Çevresel olaylara, duygusal olarak tepki vermede azalma ve duyarsızlaşma ortaya çıkar. Kişinin toplumsal yada mesleki hayatındaki iletişim performansı tamamen düşebilir. İşe gitmeme, bakım verdiği kişilere karşı ilgisizlik, istifa gibi olaylar sıklıkla görülür.

TÜKENMİŞLİK SENDROMU KİMLERDE DAHA FAZLA GÖRÜLÜR?

Fiziksel engeli olanlar ya da yaşlı bakıma muhtaç birine bakım verenler, eğitim veya sağlık gibi insan ile doğrudan iletişim gerektiren mesleklerde çalışanlar, baskı ve şiddete maruz kalmaları nedeniyle de özellikle kadınlar daha fazla risk taşırlar. Tükenmenin ortaya çıkmasında belirleyici etkenler;  kişinin cinsiyeti, yaşı,  almış olduğu eğitimi, medeni  durumu, kişinin sorunlarla başa çıkma kapasitesi gibi sıralanabilir. Bunların yanında kişinin çalıştığı işin zorlukları, tehlikeleri, işverenin yapısı ve sunduğu imkanlarda belirleyici etkenler arasında yer alır.

TÜKENMİŞLİK SENDROMUNU ÖNLEMEK İÇİN ALINABİLECEK ÖNLEMLER NELERDİR?

Kişinin özellikle 2.evreden itibaren durumu fark edip kendine zaman ayırması, çalıştığı iş ya da edindiği uğraş dışında kendisine keyif verecek başka alanlara yönelmesi gerekir. Bunlara ek olarak müzik dinlemek, meditasyon yapmak ya da herhangi bir spor faaliyetine katılım göstermesi, gündelik koşturmasından biraz uzaklaşıp kendini iyi hissetmesine yardımcı olacaktır. Uyku düzenine özen göstermekte oldukça önemlidir. Çünkü uykusuzluk, beraberinde hatayı, konsantrasyon eksikliğini ve motivasyon düşüklüğünü getirebilir. Kişinin gerektiği yerde yardım istemeyi bilmesi, işinde aralıklı olarak molalar verebilmesi gerekmektedir.  Başa çıkma yöntemleri geliştirme konusunda danışmanlık alması gerekebilir.

GEREKLİ ÖNLEMLER ALINMAZSA SONUÇ NE OLUR?

Tükenmişlik sendromunu zamanında fark edip önlem almak çok önemlidir. Doğru zamanda fark edilip önlenmediğinde çoğunlukla iş kaybı, maddi sorunlar, ailevi sorunlar ve diğer ilişkilerde zorluklara yol açabilir. Bununla beraber kişide aşırı yorgun ruh hali, uykusuzluk ve kaygı bozuklukları, strese bağlı hastalıklar, alkol-sigara ve diğer madde kullanım bozuklukları, bağışıklık sisteminin zorlanması ve buna bağlı olarak vücudun hastalıklara karşı direncinin düşmesi gibi ciddi boyutta problemlere neden olabilir. Depresyona kadar uzanan çeşitli psikiyatrik hastalıklarla sonuçlanabilir.

Siz de bu ve benzeri bir durum yaşadığınızı düşünüyorsanız Etiler Beşiktaş’ta bulunan danışmanlık merkezimizdeki uzman psikologlarımızdan destek alabilirsiniz.

Paylaş :
Yorum

Yorum Yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir